Anneler Lohusada Neden Korkar?

 Doğum sonrası ruh hali değişimleri hakkında pek bir şey söylenmese de tüm yeni annelerin yaklaşık yarısının bu sorundan mustarip olduğu tahmin ediliyor.  Aslında, kaygı, korku, suçluluk ve duygusal iniş çıkışlar gibi ruh hali değişimleri doğumdan sonra oldukça yaygındır.

 Annelik hüznü nedir?

 Bebeğini kucağına almış yeni bir anne iseniz öncelikle tebrikler.  Annelik ne kadar heyecan verici olsa da yorucu ve bunaltıcı olabilir.  Özellikle ilk kez doğum yaptıysanız, doğum sırasında kaygı, korku, suçluluk, yalnızlık, kaygı ve hatta ağlama dönemleri yaşayabilirsiniz.  Bebeklik hüznü, annelik hüznü ya da lohusalık sendromu olarak bilinen bu durum, hormon seviyelerindeki ani değişimler ve yeni anne olmanın stresinden kaynaklanır.  Neyse ki bebek hüznü olarak bilinen bu süreç genellikle doğumdan sonraki birkaç hafta içinde kendiliğinden geçer.

 Öte yandan, bazı yeni anneler doğum sonrası depresyon adı verilen daha yoğun bir depresif dönem yaşayabilir.  Doğum sonrası depresyon ve anne hüznü birbiriyle karıştırılabilse de doğum sonrası depresyon belirtileri daha yoğun ve uzun sürelidir.  Doğum sonrası depresyonunuz varsa, aşağıdakiler gibi çeşitli belirtiler yaşayabilirsiniz: Depresif ruh hali veya aile üyelerinden uzaklaşma Olumsuz zihinsel durumlardan mustarip olabilirsiniz.

 Hem anne üzüntüsü hem de doğum sonrası depresyon, kişilik probleminiz olduğu veya zayıf bir birey olduğunuz anlamına gelmez.  Bununla birlikte, ruh halindeki dalgalanmalar doğumdan sonra birkaç hafta devam ederse, en iyisi bir uzmanla konuşmaktır.  Doktorunuz süreci nasıl yöneteceğiniz konusunda size rehberlik edecektir.

 Doğum Sonrası Kaygıya Ne Sebep Olur?

 Anne üzüntüsünün kaygı, korku, suçluluk, yalnızlık ve kaygı gibi belirtilerinin doğum sonrası dönemde sık görüldüğünden bahsetmiştik.  Hormonal değişimler ve yeni anne olmanın stresi tüm bunları tetiklese de, halk tarafından anlatılan çeşitli şehir efsaneleri de “tuz ve biber” olabilir.  Kadının doğumdan sonraki 40 günden sonra evde bırakılmaması, tek başına dışarı çıkmaması veya cinlerin musallat olabileceği gibi asılsız hikayeler yeni anneleri korkutabilir.

 Gerçek şu ki doğum sonrası kadınlar, bir refakatçinin yardımına ihtiyaç duymadıkça evde kalmakta veya tek başına dışarı çıkmakta sorun yok.  Endişelenmeyin, Teslis sizi rahatsız etmeyecek veya ruhani bir varlık tarafından rahatsız edilmeyeceksiniz.

 Madalyonun diğer tarafında, sıklıkla dile getirilmeyen bir başka faktör daha var.  Genelde aile bireyleri, cezaevinde olan bir kadına daha çok ilgi gösteriyor.  Yeni annenin kendisi ve özellikle bebeği hakkında iyi hissetme beklentileri son derece yüksektir.  Bu nedenle kadınlar doğum yaptıktan sonra hissettikleri hakkında konuşmak istemezler.  Sonuç olarak, söylenmemiş sözler genellikle güçlü olumsuz iç eleştiriyi yansıtır.  Yargılanmaktan, yanlış anlaşılmaktan veya anneliğe uygun görülmemekten korkarlar.

 Ne yapabilirim?

 Annelik hüznü, doğumdan sonra kadınların %50 ila 75’ini etkiler ve genellikle tedavi olmaksızın iki hafta içinde geçer.  Yapabileceğiniz en iyi şey, sevdiklerinizden destek bulmak ve arkadaşlarınızdan, ebeveynlerinizden veya eşinizden yardım istemektir.

 Doğum sonrası depresyon ise anne üzüntüsünden daha ciddidir ve doğum yapan yaklaşık yedi kadından birini etkiler.  Daha önce doğum sonrası depresyon geçirdiyseniz, riskiniz her hamilelikte %30’a kadar artar.  Semptomlar çoğu durumda birkaç ay sürer ve psikoterapi veya antidepresanlarla tedavi çok etkilidir.  Doğum sonrası depresyondan mustarip olduğunuzu düşünüyorsanız, bir uzmandan yardım almanız en doğrusudur.  Doktorunuz size uygun bir ilaç yazabilir veya kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak çeşitli yaşam tarzı değişiklikleri önerebilir.

 Son olarak bu durumun geçici olduğunu ve yalnız olmadığınızı unutmayın.  İnsanlar arasında yayılan korkutucu hurafelere inanmayın ve korkularınız dahil tüm olumsuz duygularınızı aile üyelerinizle paylaşmaktan çekinmeyin.