Doğum Belirtileri Nelerdir?

Doğum belirtileri nelerdir? Bu belirtiler hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, bu makaleyi okumalısınız.

Doğum şüphesiz anne adayları için heyecanlı bir süreçtir… Bu süreçte anneler de heyecanla bekledikleri bebeklerine bir an önce kavuşmak isterler. Doğum süreci doğum belirtileri ile başlar. Bu belirtiler hakkında bilgi sahibi olan anne adaylarının daha sağlıklı doğum yapma şansı vardır. Başarılı bir doğum yapabilmek için aşağıdaki gibi konularda bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Başarılı ve sorunsuz doğuma nasıl başlanır, ne yapılır? Çünkü her ağrı doğum belirtisi değildir. Hamilelik sırasında anne adayları farklı şekillerde çok fazla ağrı yaşarlar. Hangi ağrının doğum belirtisi olduğunun belirlenmesi daha kolay doğum yapılması açısından önemli bir detaydır.

 Normal bir hamilelik yaklaşık 9 ay yani 40 hafta sürer.  Bu süre bebeğin kaç haftalık doğacağı sorusuna verilebilecek en doğru cevaptır.  Bu süreç bebeğin gelişimine bağlı olarak zaman zaman değişiklik göstermektedir.  Doğum alametlerini iyi bilen anne adayları, doğum anının başlayıp başlamadığı konusunda kısa sürede kesin bir kanaate varırlar.  Bu sayede endişe ve panik hali ortadan kalkar.  Kadın vücudu doğuma yaklaştığı anda farklı fizyolojik tepkiler vererek anne adaylarını uyarır.

Doğumun Başladığını Nasıl Anlarsınız?

Doğum belirtilerinin başlamasına kaç gün var sorusunun en net cevabı 35 haftadır. Gebeliğin 35. haftasından itibaren rahimde kısa süreli ağrılar başlar. Bu ağrı çok uzun sürmese de anne adayı tarafından kolaylıkla fark edilir. Doğum yaklaştıkça karın bölgesindeki bu ağrılar daha da şiddetlenir.

 Anne adayının sırtında ve kalçasında şiddetli ağrı olması, doğumun başlama belirtileri arasında önemli bir yer tutar.  Bu ağrının nedeni annenin kaslarını doğuma hazırlamaktır.  Bebeğin anne karnında aşağı doğru hareketi, doğumun başlamak üzere olduğunun en önemli işaretlerinden biridir.  İnsanlar arasında en bilinen su gelme olayı doğumdan hemen önce yaşanır.  Bu sırada rahimdeki kese yırtılır ve içindeki sıvı dışarı atılır.  Bu olaydan sonra rahimde kuvvetli kasılmalar gözlenir.  Bu ağrı 20 ile 30 dakika arasında sürer.  Bu noktada bebek doğum kanalına doğru hareket etmeye başlar.  Kasılmalar daha düzenli hale geldiğinde anne adayı tamamen doğuma hazırdır.  Bebek aşağı doğru hareket ettikçe anne adayının üst karın bölgesinde ve diyaframında bir gevşeme hissi oluşur.

Hastaneye Ne Zaman Gidilir?

Doğumun hangi hafta gerçekleşeceği sorusuna kesin bir cevap yoktur. Çünkü doğum zamanı, bebeğin ve anne adayının fizyolojik gelişimine göre tasarlanmaktadır. Bazı anne adayları 40 haftalık sürenin sonunda doğum yaparken, bazı anne adayları daha erken haftalarda doğum yapmaktadır. Bu tür doğumlara erken doğum denir. Şiddetli kasılmalar ve rahimde sudan sonra en yakın hastaneye hızla başvurmak gerekir. Bu belirtiler en belirgin doğum belirtileri arasındadır.

 Karın bölgesindeki her ağrı ya da kasılma doğum eylemi belirtisi değildir.  Bu nedenle doğum sürecinde oluşabilecek ağrılar hakkında detaylı bilgi sahibi olunması gerekmektedir.  Bu, hastanedeki gereksiz kalabalığı ve endişe etme olasılığını ortadan kaldırır.  Rahimden gelen adet kanına benzer şekilde hastane kullanımı için de uyarı işlevi vardır.  Çok miktarda kan varsa, hemen hastaneye gitmek gerekir.  Özellikle ikinci doğumu olan anne adaylarının daha önce hastaneye başvurmaları gerekmektedir.  Çünkü bu anne adayları daha hızlı doğum yapıyor.

Sahte Acıyı Gerçek Acıdan Nasıl Ayırt Edebilirim?

Gerçek ve yalancı olmak üzere 2 farklı kasılma türü vardır. Peki ya gerçek ya da sahte doğum sancıları? Bu konunun bilinmesi doğumla ilgili önemli bir faktördür.

 Anne adayının karnında yaşanan kasılmalarda düzensizlikler ve kısa süreli yalancı ağrı olarak tanımlanır.  Ayrıca bebek hareketlerindeki kısa süreli değişiklikler psödo-semptom olarak tanımlanır.  Gerçek semptomlarla durum tersine çevrilir.  Ağrı ve kasılmalarda azalma olmadan alevlenme olur.  Sırt ağrısı doğum belirtisi midir diye merak edenler için hemen konuya geçelim.  Sırtta başlayan ve karına yayılan ağrılar, pembe veya kanlı benekler doğumun gerçek belirtilerinden bazılarıdır.  Bu nedenle, bu belirtilere karşı dikkatli olmanız gerekir.  Gerçek bir doğumda rahimden gelen su azalır ve kanal yavaş yavaş kapanmaya başlar.  Bu belirti doğumun her an gerçekleşebileceğinin en büyük habercisidir.

Erken Doğumun Belirtileri Nelerdir?

Erken doğum, anne adaylarının en çok korktuğu sorunlardan biridir. Çünkü prematüre bir bebek fiziksel gelişimini henüz tamamlamamıştır ve her türlü enfeksiyona karşı hassastır. Bu bebeğin sağlığı için çok önemlidir. Normal bir doğum 40. haftada tamamlanır. Ancak çeşitli nedenlerle 40. haftada doğum tamamlanmayabilir. Gebeliğin 20. haftasından önce ve sonra erken doğum riski mevcuttur. 20. haftadan önce erken doğum düşükle sonuçlanır.

 Rahim içi veya dışı enfeksiyonlar, rahim anormallikleri, çoğul gebelikler, rahimde kanama, doğum mekanizmasının erken aktivasyonu ve genetik faktörler sorunun cevapları arasındadır.  Prematüre belirtileri normal doğum belirtilerinden farklı gelişir.  Rahim ağzındaki değişiklikler, vajinada veya karında baskı hissi ve adet sancısı benzeri ağrı erken doğum belirtileri arasındadır.  Bu belirtilerden herhangi biri ortaya çıkarsa en yakın hastaneye başvurmak hem annenin hem de bebeğin sağlığı için çok önemlidir.  Erken müdahale ile hem anne hem de çocuk daha kısa sürede tedavi edilebilir.  Bu sayede olası tehlikeli durum ortadan kaldırılmış olur.

Hangi Doğum Şekilleri Vardır?

Doğum sancılarının nasıl anlaşılacağı sorusu kadar merak edilen bir diğer soru da doğum şeklidir. Bebeğin anne karnından ayrılmasına doğum denir. Bu süreç 2 farklı şekilde gerçekleşmektedir. Biri normal, diğeri sezaryen.

Normal doğum gelenekseldir. Bebek rahimden rahme doğru hareket eder ve oradan çıkar. Sezaryen, bebeğin rahimden çıkarıldığı ameliyattır. Bu yöntem genellikle normal doğum yapamayan anne adayları için kullanılır. Bir annenin bebeğini nasıl doğurmak istediği kendi inisiyatifine bırakılmıştır.

Sezaryen sonrası iyileşme süresi normalden daha uzundur. Çünkü sezaryen sırasında rahme ipler yerleştirilir. Gelişen teknoloji sayesinde bu doğum tekniklerinin kendi içinde farklı çeşitleri bulunmaktadır. Bu nedenle anne adayları doğum yapmadan önce bu uygulamaları kapsamlı bir şekilde inceler ve kendilerine en uygun yöntemin hangisi olduğunu belirler.

Epidural doğum halk arasında ağrısız doğum olarak bilinir. Bu nedenle anne adaylarının tercih ettiği bir işlemdir. Bu yöntem bir doğum şekli değil, doğum sırasında kullanılan bir tekniktir. Anneye verilen anestezik, annenin doğum anında herhangi bir heyecan duymasını engeller. Bu da doğumu kolaylaştıran bir etki yaratır.

 Bu ülkede normal ve sezaryen doğumların yanı sıra suda doğumlar da sıklıkla gerçekleştirilmektedir.  Suda doğum tekniği ise kaslarında gevşeme hissi yaratarak anne adayının daha kolay doğum yapmasına yardımcı olur.  Hem fiziksel hem de zihinsel rahatlama sağlayarak anne adayına doğum sırasında rahatlık sunar.